Savcı SAYAN’dan duymuştum. Şahismail’in annesinin sözünü dillendirmişti:
“Oğlum! Dünyanın en talihsiz ustası kimdir, bilir misin?-Kim?-
Temelinden taş söküp duvar örmeye/yapmaya çalışandır.”
Milletimizi ayakta tutan geçmiş değerlerimizi yok etmemeliyiz. Geçmişimizi oymamalıyız.
Ağaç, hiçbir zaman çiçeğini bırakmaz, çiçek, ağacını bırakır.
“BA’DE HARAB ÜL BASRA.” (Basra harâp olduktan sonra gerisinin ne önemi var?) demeyelim.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ü tanımaktan zarar gelmez.
*
-Hariciye mensuplarının yabancılarla evlenmesi, Atatürk zamanında yasaklanmıştı. (Peyami SAFA-Yazarlar Sanatçılar Meşhurlar-Ötüken-s/254)
-Askerlik görevindeyken 15 madalya almış. Askerlik sonrası aldığı BATILI ödül yoktur.
-Matematik Hocası Yüzbaşı Mustafa Efendi, Vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal, Sosyoloğ Mehmet Ziya GÖKALP,
Şair Mehmet Emin YURDAKUL gibi şahsiyetlerden esinlenmiştir. M. Ziya GÖKALP, ATATÜRK için ‘Gazipaşa Hazretlerine 1-2’ adlı övgü şiirlerini yazmıştır.
Mehmet Emin YURDAKUL’un : “Medeniyetler ilimden, kültürler milli duygulardan kaynaklanırlar.”görüşünü benimsemiştir.
-“Ben bir Türk’üm; dinim cinsim uludur./Sinem özüm ateş ile doludur,/İnsan olan vatanının kuludur,/Türk evlâdı evde durmaz giderim.”
Mısralarındaki millî şuur ve Türklük aşkı, daha öğrencilik yıllarında Mustafa Kemal’i etkilemişti.
-2. Abdülhamid zamanında gerçekleşen ‘31 Mart(13 Nisan) 1908 Vak’ası (Olayı)’nı Selanik’ten gelip bastırmıştır.
-Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki’nin millî hedeflerden uzaklaşma faaliyetlerini görerek;
“Subaylar eğer partide kalacaklarsa askerlikten ayrılsınlar, ya da orduda kalacaklarsa partiden istifa etsinler.” diye ısrar etmiş,
Ordunun siyasete karışmasının tehlikeli olacağını işaret etmiştir.
-Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe tercüme ve tefsirinin yapılmasını istemiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı da bu önemli görevi, dönemin en büyük din âlimlerinden Elmalılı Hamdi YAZIR’a vermiştir.
Şimdilerde de ‘kaynak’ eser olarak gösterilen ‘HAK DİNİ KUR’ÂN DİLİ’ adlı eser ortaya çıkmıştır.
-06 Ocak 1920 tarihinde İstanbul Meclis-i Meb’usan’ı toplanıp “Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin
Erzurum Meb’usu seçildiğini kararlaştırıp karar aynı gün Padişah Sultan Vahidettin tarafından onaylanmıştı.
-‘Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’: Numarası: 5816. R.G. yayım tarihi: 31/07/1951 (DP. dönemi).
-Atatürk’ün en çok değer verdiklerinin başında Hz. Muhammed (s.a.v.) gelir.
Hz. Muhammed için şöyle demiştir: “BENİM SENİN ADIN SİLİNİR; FAKAT O ÖLÜMSÜZDÜR.”
-Cengiz Han, Fatih Sultan Mehmet, Timur(lenk), sevdikleri arasındadır.
| -Çok önem verdiği Fatih’ten: “Büyük adamdı büyük…” diye söz etmiş ve İstanbul Rumeli Hisarı’na bir Fatih heykeli diktirmek istemiştir. Yine İstanbul’a Barbaros Hayrettin Paşa, Timur, Mimar Sinan ve İbn-i Sina’nın heykellerini diktirmek istemiştir. Dahası Atatürk, 1930’lardaki tarih çalışmaları kapsamında Osmanlı tarihinin de bilimsel bir şekilde araştırılmasını istemiş ve ilk olarak yurt dışında Tarih doktorası yapan manevi kızı Afet İnan’a ünlü Osmanlı denizcisi Piri Reis’in hayatını araştırma görevi vermiştir. |
*
-“Saygı olsun bu çelik atlıların gök tuğuna,/Tuğu kaldırmış olan orduların Başbuğuna.”-H. Nihal ATSIZ.
-“M.Kemal, İngilizleri yeninceye kadar biz, İngilizleri de Tanrı sanırdık.”-Hindistan’ın efsanevi lideri Mahatma GANDİ.
-M. Âkif ERSOY, M. Cemal KUNTAY’a yazdığı mektupta: “11 yıl Mısır’da kaldım, 11 saat daha kalsaydım çıldıracaktım.
Ne varsa Türkiye’de varmış. Allah benim kalan ömrümü alsın da M. Kemal’e versin.”
-4.000 kitap-cephede bile-okumuştur.
-Cephede Savaş varken ‘İzmir İktisat Kongresi’ni topladı.-Ankara’da ‘Milli Eğitim Şurası’nı topladı.
-Yahya Kemal’e göre ATATÜRK, “Türk milletinin bir millî kahraman’da tecellî etmiş rûhu, benliği,
büyük kudreti ve kısaca, Türk milletinin kendi şahsiyetidir.”- (Nihad Sâmi BANARLI-Resimli Türk Edebiyatı Tarihi)
-“Atatürkçülük, geçmişe bağlanıp/takılıp kalmak değil, geleceği düşünmektir.”
Türk Dil Kurumu’nu, Türk Tarih Kurumu’nu O kurmuştur.
Rodlof’tan, Thomson’dan, Alman, Rus tarihçilerden öğrenmekteyken Atatürk sayesinde Millî Tarihimiz’i öğrenmeye başladığımızı da bilelim.
-07 Şubat 1923’te Balıkesir Zağanos Paşa Camiî’ndeki Hutbe’sini de okumalıyız.
