Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

TAHSİN ERASLAN


ASIL BÜYÜKLÜK

Hep ben bilirim´le olmuyor


ASIL BÜYÜKLÜK

 

Hep ben bilirim´le olmuyor.

Ummadığın taş baş yarar, demiş atalarımız.

Bin bilsen de bir bilene danış, demişler.

Diyaloğun büyük önemi vardır.

İster diyaloğ deyin, ister istişare.

 

Yolda iki kişi yürümekte.

Uzakta bir karartı gözükmekte.

Biri der keçi, diğeri der kartal.

Keçiydi, kartaldı derken yaklaşırlar.

Karartı uçar, havalanır.

Uçtuğuna göre kartal olsa gerek.

İnatlık bu ya!

?UÇSA DA KEÇİ!?

 

ÖLÜ BİR EVDEN ANILAR.

Rus yazarı DOSTOYEVSKİ´nin romanlarından biriydi.

Kısaca anımsatmak gerekirse:

18-19 Şubat 1861 tarihleri.

Rus Çar´ı, 2.Alexandr.

Evine giderken bir kitapçı önünden geçmekte.

Vitrinde bir kitap adı ilişir gözüne.

Türkçe´ye çevrilişi farklı olabilir.

 ?Ölü Bir Evden Anılar.?

?Bir Ölü Evinin Anıları.?

Kitabın adı dikkatini çeker.

Yazarının kim olduğuna hiç ama hiç bakmaz.

Rusya´nın en uzun kış gecelerinde biridir.

Sabahaca okur, bitirir.

Saray´ına sabah gelir gelmez, kurmaylarını toplar.

İlgilileri çağırır.

Ülkedeki hapishanelerin durumunu sorar.

Hapishanelerin durumu masaya yatırılır.

İçler acısıdır.

İnsanlık ayıbı yaşantılar söz konusudur.

Hemen yasa çıkarılır bunun üzerine.

Hapishanelerin çoğu kapatılır.

Bir kısmı da ıslâh edilir.

Oysa, Dostoyevski de hapishanededir.

Kimdi Dostoyevski?

Çarl 2. Aleksandr´a komplo kuranların elebaşısıymış.

Sözde komplocular, O´nun evinde toplanmışlardı.

Dostoyevski´nin evi basılmış, komplocular yakalanmıştı.

 

Niçin bu kararın alındığı sorulur Çar Aleksandr´a.

Okuduğu kitapta cezaevlerine de değiniliyormuş meğer.

Cezaevlerinde yaşanan ilkellikler, insanlık dışı uygulamalar?

Etkilendiği kitabın yazarı, düşmanı da olsa fark etmez.

Yeter ki doğruları dile getirsin.

 

Şair Tevfik Fikret.

Abdülhamit Han´a bomba koyduğu söylenen Tevfik Fikret.

SİS şiiri ünlüdür.

Bir başka Osmanlı Padişahı SİS şiirini sever.

Sis şiirinin portresini yaptırtıp duvarına bile asar.

 

Kiziroğlu Mustafa Bey türküsünü biliriz.

Yiğitlik, kahramanlık, erdemlik türküsüdür.

Döne kızın bir başka adı BÂLÂ HATUN.

Bolubeyi´nin kızkardeşidir.

Döne kızı Köroğlu pek sevmiş.

Kiziroğlu Mustafa Bey de pek sevmiş.

Seven iki yiğit kavgaya tutuşacaklar.

Kim yenerse Döne onun.

Yarış hazırlıkları yapılır. Duyurular yapılır.

Davullar zurnalar.

Gündoğumundan günbatımına kadar çarpışacaklar.

Amansız kavga yaparlar.

Akşam olur. Yenişemezler.

Kavga ertesi güne ertelenir.

Gece gizlice Döne´nin yanına gider Köroğlu.

Kendini övecek yerde, rakibinin hakkını teslim eder.

Kiziroğlu Mustafa Bey´i över de över.

Kiziroğlu Mustafa Bey de onları dinler gizlice.

Rakibinin anlattıklarını işitir.

Ertesi sabah davlumbazlar kurulur.

İki yiğit meydandadır.

Kiziroğlu Mustafa Bey, kavga yapmaz.

?Senin gibi mertle dövüşülmez ancak barışılır.?

Rakibi de olsa doğruyu söylemek?

Hakkını teslim etmek ne büyüklük!

?Döne benim değil, senindir Köroğlu.?

Türkünün kimi dizeleri şöyleydi ya:

?Bir hışmınan geldi geçti

Kiziroğlu Mustafa Bey.

Bir Beyin oğlu zor beyin oğlu

Bu dağları deldi geçti

Kim Kiziroğlu Mustafa Bey

Bir beyin oğlu Kiziroğlu Mustafa Bey.

 

Ah bir ata bine alapaça

Mecel vermez kırat kaça hey

Az kaldı ortamdan biçe

Kim Kiziroğlu Mustafa Bey

Bir beyin oğlu zor beyin oğlu.?

 

Kudüs´ün 2. Fatihi Selahaddin Eyyûbî, iyi söylemiş:

?Asıl fazilet, düşmanlarının bile takdir ettiğidir.?

                                 

 

 

Ali Bilir
12.11.2015 18:54:49
Hocam, yazılarınızı hepsi öğretici, eğitici.. Öğretmenlik pazara kadar değil herhalde, mezara kadar. Yüreğine sağlık,kalemine sağlık...

21.1°