Mevlana şehri, hoşgörü şehri, dervişler şehri derler Konya´ya. Birçok cemaat ve tarikat yapılanmasının merkez üssü olmakla beraber, hiç cemaat lideri çıkarmamış bir tuhaf şehir. Eski bir tarikat liderinin; ?Konya´da yüz bin mürit çalışır ama hiç şeyh çıkmaz? diyerek bu çelişkili duruma işaret ettiği tüm Konyalılarca bilinir. Dünyaca ünlü Mevlana Celaleddin dışardan gelmiş ve uzun süre şeyhlik yapmıştır mesela. Bu şehir bir iki defa Başbakan çıkartmış ama hiç biri uzun süre Başbakanlık koltuğunda oturamamış. Tüm cemaatlerin alan bulduğu bu şehirde yaşayan bir birey olarak son zamanların moda terör örgütünün iki numarası olarak addedilen ve aranan teröristler listesinde kırmızı bölümde yer alan bir kaçağın bu şehirde okul tabelalarında isminin yıllarca yücelmiş olması beni oldukça rencide etti.
1988 yılında Zaman gazetesinin başında yer alan Abdullah Aymaz, Zaman Gazetesinin ilk taşra teşkilatını Konya´da kurmuştu. O tarihlerde siyaset arenasında merhum Erbakan´a yoğun destek veren bu şehirde Fethullahçı örgütün yuvalanma şansı olduğunu hiç kimse düşünemezdi. Ama bu gün geldiğimiz noktada anlıyoruz ki, FETÖ, üs olarak Konya´yı seçmiş, hatta Erbakancı gruba sızarak yapılanmasını güçlendirmiş. Geçmişte MTTB kökenli olduğu halde FETÖ´ye hizmet eden yerel bürokratları ve siyasetçileri gördük bu puslu şehirde. Abdullah Aymaz´ın İzmir İmam Hatip çıkışlı olması belki de örgütün Konya´yı seçmesinde önemli bir etken olmuştur. Zira kapatılmayla karşı karşıya kaldığı dönemlerde bile İmam-Hatiplere en büyük ilgi Konyalıdan gelmişti. Belki de MTTB kökenli yerel siyasetçileri devşirme işlemi İmam-Hatip kimliği ile daha kolay olmuştur.
Mesela, takvimler 17 Aralık 2013´ü gösterdiği gün, bu ülkenin Başbakanına ve ailesine FETÖ´nün yaptığı meşhur operasyon sonrasında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, öncelikle AKP teşkilatlarına bir talimat vermişti: ?Alın çocuklarınızı bunların okullarından!?
İşte ?bunların okulları? diye anılan okulların başında Konya Abdullah Aymaz Okulları geliyordu. Belediyelerden ve vatandaştan aldıkları arsalara gene yardımlarla yapılan bu şer yuvası okullardan AKP yöneticisi olduğu halde Başbakanın talimatına rağmen birçok kişi çocuğunu hemen almamış ve talimatın aksine hareket etmişlerdir. Siyasi kimliği olmayan birçok vatandaş ise, çocuklarını bu okullardan almak istemiş ama daha önceden imzalatılan yasadışı sözleşmeler, ciddi tazminatlar içerdiğinden alamamışlardır. Bu mağduriyeti gidermek için AKP yöneticilerine ulaşmak isteyen birçok vatandaş gerekli desteği alamadığı gibi örgütün hedefine oturtulmuş ve mağduriyetleri farklı alanlara da taşınmıştı. İşinden atılan özel sektör çalışanları, sürgün edilen ve soruşturmalara maruz kalan devlet memurları o kadar fazlaydı ki, adeta örgüt bu vatandaşlar üzerinde güç denemesi yapıyordu.
Konya´da ortaokul ve lise giriş sınavlarında başarılı olmuş bütün çocuklar Abdullah Aymaz´ın okullarında okumaya terk ediliyor ve terörist başına asker yapılıyordu.
İşte şehri ele geçirmiş olan bu terörist başının yamağı dün FETÖ adına bazı açıklamalar yapmış. Alışılageldiği üzere rüyalarla mesaj vermek arzusunda olan Abdullah Aymaz, hocalarının gördüğü rüyada kafeslerdeki güvercinlerin baharda serbest kalıp gökyüzüne doğru uçacağını ama kafeste iken kendilerine atılan yemlere tamah eden güvercinlerin yani, itirafçı şahısların uçamayacağını ifade etmiş.
Herif oturup devleti ve milleti tehdit ediyor. Tutuklanan FETÖ´cülerin serbest kalacağı müjdesini veriyor ve örgütün gücünden hiçbir şey kaybetmediğini anlatmaya çalışıyor. Büyük ihtimalle CIA´in verdiği cesaretle ve ?AYMAZ?lıkla millet ile dalga geçiyor, 15 Temmuz şehitlerine hakaretler yağdırıyor. Ve bu kişi Konya´ya damgasını vurmuş ve gerek siyasetçilere gerekse bürokratlara yıllarca nüfuz etmiş bir kişi. Bu kişinin temas edip nüfuz ettiği şahıslar da Konya´yı yönetmeye devam ediyor. Hem de bu örgütü finanse etmiş iş adamları ile kol kola yönetmeye devam ediyorlar. Hem de bu örgütün atadığı bürokratlar ile bu şehri yönetmeye devam ediyorlar.
Lider çıkartma yeteneği olmayan şehir de sessiz, şehri iyi tanıyıp sömüren siyasiler de sessiz. Şehrin azizleri de susuyor, şehrin günahkârları da suspus olmuş ama Abdullah Aymaz konuşuyor ve salyalarını akıtarak millet ile alay ediyor. Ne Milli İstihbarat ne de Emniyet güçleri bir şey yapmıyor, belki de yapamıyor. O zaman soruyorum yönetenlere; neden o koltukları hala işgal ediyorsunuz? Madem milleti böylesi aymazlıklardan koruyamayacaksınız neden hala yüzsüzce karşımıza çıkıp bağırarak konuşuyorsunuz?
Yoksa Abdullah Aymaz´ın hocasına atfettiği kehanetler doğru mu?
