Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

TAHSİN ERASLAN


ÇANAKKALE DESTANI

‘Çanakkale’ sözünü daha duyar duymaz gözünü kırpmadan bir noktaya dakikalarca bakıp düşünmeyen hiçbir Türk’e rastlanamaz.


3 Kasım 1914’ten itibaren her Türk, Çanakkale’yi duymuştur. O tarihten beri Çanakkale’den habersiz hiçbir Türk’e rastlanamaz.

Kiminin dedesi, kiminin babası, kiminin amcası, dayısı, kiminin köylüsü, kiminin yavuklusu Çanakkale’de şehit düşmüştür.

03 Kasım 1914 ile 18 Mart 1915 arasında Çanakkale Boğazı’nda bir seri/dizi deniz savaşları gerçekleşmiştir.

25 Nisan 1915-8/9 Ocak 1916 tarihleri arası da kara savaşları sürüp gitmiştir.

Çanakkale Savaşı’ değil, ‘Çanakkale Savaşları’ demek çok daha doğrudur.

Çanakkale Savaşları’nda verilen şehitlerin sayısı tartışılır durulur. Tartışılsın, tartışılsın da asıl önemli olanlar tartışılmıyor.

1699 Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Tarihi’nde hiçbir zafere rastlanılamıyor! O tarihten sonra tek zafer, ‘Çanakkale Zaferi’dir.

Ünlü komutan, ileri devlet adamı, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN Çanakkale’de söylediği tarihsel sözü herkesin belleğindedir.

O söz, o karar, Türk Tarihi için bir dönüm noktasıdır:

Çanakkale Geçilmez!’ kararı, tarihte gerçekleşmiştir. 

Çanakkale Geçilmez!’ kararı, bir anda, bir çırpıda, bir coşkuda, bir esinlemede söylenmiş söz değildir.

Dahası, ‘Çanakkale Geçilmez!’ bir ‘söz’ değil, bir ‘karar’dır.

Gerekliliktir. İsabetliliktir. Türk Tarihi’ni, Türkler’i yeterince iyi bilmek, iyi tanımaktır.

‘Çanakkale Savaşları’ aslında büyük bir ‘savunma’dır.

Durup dururken savaş açmadık. Savaş başlatmadık. Osmanlı Başkenti İstanbul’un işgalini önledik. Anadolu’nun parçalanmasını önledik.

‘Türk Gücü’nü gösterdik.

1699’dan beri hiçbir savaşı kazanamayan Türkler’in nasıl zafere ulaşabileceklerini gösterdik.

Türk Tarihi’ndeki zaferlerin başlangıcı olmuştur Çanakkale Zaferi.

Anafartalar zaferi. Sakarya zaferi. Dumlupınar zaferi.  İnönü zaferleri.

Çanakkale Zaferi, Türk Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı’na maya çalmıştır.  

 Ulusal bilinç yeniden uyanmıştır.

Çanakkale’de tüm komutanlarımız ve kahraman erlerimiz omuz omuzaydılar.

Çanakkale’dekiler, Gazi Süleyman Paşaların, Murad-ı Hüdavendigârların, Hacı İl Beylerin, Lala Şahin Paşaların, Timurtaş Paşaların, Evranos Paşaların ruhlarını yanı başlarında duyar gibiydiler.

Malazgirt, Otlukbeli, Niğbolu, Mohaç, Kosova, Preveze zaferlerini hatırlar gibiydiler.

Çanakkale Zaferi’nden sonra yerleşen özlü sözlerden birkaçı şöyledir:

-“Zafer, ‘Zafer benimdir’ diyebilenindir.”

-“Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.”

-“Zaferin büyüklüğü, savaşın çetinliği ile ölçülür.”

-“Zafer, barışın en kısa yoludur.”

Çanakkale deyince kuşkusuz ilk akla gelen, Mustafa Kemal Paşa’dır. 

3 Mayıs 1915 günü Arıburnu’ndaki özdeyişini hatırlarız:

Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki 

bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur.

Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, 

bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalkmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım.”

Çanakkale konusunda yıllarca anlatılanları dinledik, yazılanları okuduk. Daha da dinleyeceğiz. Daha da okuyacağız.

Şöyle bir soruyla bitirsek mi?

Sarıkamış Harekâtı’nı başarısız kılmak için mi Çanakkale Cephesi açıldı yoksa Çanakkale Zaferi’ni 

başarısız kılmak için mi Sarıkamış Harekâtı başlatıldı ya da birbiriyle hiçbir ilgisi yok mu? 

Çanakkale Destanı’nın kahramanları Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, tüm komutanlarımız ve bizleri yaşatmak için ölüme giden

tüm yiğitlerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz.

Ruhları şad olsun.

 

 

 

 

 

25.1°