16 yıldır tek başına iktidar olan AK Parti´ye, ?Üçlü Olsun Güçlü Olsun? üzerine inşa edilen propagandaya rağmen Etimesgut´ta; son iki seçimi üst üste kazanma başarısı gösteren Enver Demirel´i, siyaset bilimi açısından incelemeliyim diye düşündüm.
Genel seçimlerde Etimesgut´ta yüzde 17 ila 22 arasında oy alan MHP, Enver DEMİREL önderliğinde girdiği; 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Seçimlerinde yüzde (35), 30 Mart 2014´de yüzde (39,8) oy alarak kazandı. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel´in iktidara karşı kazandığı bu büyük başarı, siyaset bilimi ve sosyolojik açıdan incelenmelidir.
Etimesgut´ta siyaset karmaşıktır. Bu nedenle akademisyenleri daha detaylı analiz yapmaya davet ediyorum.
Bendeniz ise, bir başlangıç olması dileğiyle görüşlerimi yazdım. Haddimizi aşmış isek hoş görüle?
***
Konuyu üç farkı açıdan incelemeye çalışacağım: Siyasi merkez çevre ilişkisi, liderlik ve reel politika.
Siyaset arenasında sıklıkla dile getirilen ?siyasi merkez? nedir?
Bu kavram, ülkemizde ilk defa Demokrat Parti´nin (DP) iktidara geldiği dönemde kullanılmıştır. Rahmetli Başvekil Adnan Menderes, tek parti iktidarına karşı 1950´da kazandığı seçim zaferini, ?Çevre merkeze geldi? diye tanımlamıştır.
Devletin değerleri, sembolleri, kutsalları vardır. Çevre ise, merkezi değerler sisteminden uzaklaştıkça ona bağlılığın ve desteğin azaldığı alandır. ?Başörtüsü yasağının kaldırılması? olayını, ?çevrenin merkeze? gelmesine bir örnek olarak verebilirim.
Ülkemizde SİYASİ MERKEZ genel olarak, siyasi elitler, bürokratik elitler ve askeri elitlerden oluşmuştur.Sistem bu gerçeklik üzerine inşa edildiği içinmerkez ve çevre tartışması, değerler ve kurumlar üzerinden süregelmiştir. Merkez benim diyen sayı ve nitelik ifade eden güçler, darbelerle, balans ayarları ile siyaset kurumlarına müdahale etmiştir. Ara kesitlere rağmen, çok partili siyasi hayata geçtiğimiz 1950´den günümüze gelinceye değin, ?merkez kurum ve değerlerle çelişen politika üretenler? her seferinde seçimleri kazanmayı başarmıştır.
Enver Demirel´de, Demokrat Parti ve AK Parti örneğinde olduğu gibi, ?çevreyi? yerel de iktidara (merkeze) taşımayı başaran ?karizmatik? siyasi lider olarak karşımızda durmaktadır.
***
Karizmatik liderlik nedir?...
Karizma kelimesi Max Weber tarafından sosyolojiye kazandırılmış bir kavramdır. Kelime anlamı ?olağanüstü? demektir.
Karizma bir sıfattır, özelliktir. Karizmatik insanların davranışlarında bazı belirgin özellikler vardır. Örneğin; kişisel risk almak, vizyon sahibi olmak, statükoyu değiştirmek için mücadele etmek bunlardan bazılarıdır.
Karizmatik lidere bağlı insanlar, davranış ve tutumlarını liderin isteği yönde değiştirirler. Liderin dışladığı insanlarla ilişkileri kesmek gibi? Onlarda kırk kusur bulmak gibi?
Enver Demirel´de, sözünün üstüne söz söylenmeyen, ne yaparsa yapsın vaz geçilmeyen karizmatik bir lider olarak yerel siyasetin temel taşı olmayı başarmıştır.
***
Soru şu: Enver DEMİREL, radikal bir siyasi misyonun adayı olarak girdiği seçimlerde, partisinin oy oranını iki katına çıkarmayı nasıl başarmıştır?..
Bana göre, Enver DEMİREL´in bu başarısını ardındaki ?SIR?, ?REEL POLİTİK? uygulamadır.
Reel Politika: Yegane ölçünün başarı olduğunu kabul eden, kendi nihai hedefini, temel ilkelerini kafaya takmadan, mevcut durumdan ve güç dengelerinden hareketle kendine yeni bir yol çizen siyasi harekettir.
Sonuç olarak, iktidara giden yol reel politika izlemekten geçmektedir. Enver Demirel´de; karizmatik bir lider olarak, reel politika izleyerek, çevreyi merkeze taşımayı başarmıştır.
