Bugün, 29 Nisan 2024 Pazartesi

Abdullah Ergun


GERİ DÖNÜŞLERİN AKP´Sİ

İktidara geldiği andan itibaren yanlış adımların gürültüsünü tüm dünyaya seslendiren AKP, mesela Jandarma Kanunda yaptığı değişikliğin bedelini terör örgütünün şehirlerde de yapılanması sonucu ile millete ödetmeyi başardı.


Önce kendisini, sonra yakın çevresini, sonra cemaatini en sonda da partisini düşünenlerin bir araya gelerek kurdukları AKP, 15 yıldır yaptığı hataları yeni yeni görmeye ve düzeltmeye başladı. Diyeceksiniz ki sıralamada ülke ve millet kavramları yok. Evet, zaten AKP´nin uygulamalarının kahir ekseriyeti ülke ve millet faydasının dışında ve uzağında olduğu için günü gelince yanlış olduğu anlaşılıyor ve geri adımlar memleketin on yıllarına ve büyük miktarlarda paralarına mal oluyor.

AKP´nin hatalar yığını bir dağ olup 15 Temmuz gibi olaylarla infilak edince insanlar sanırım kafalarını iki elleri arasına alıp düşünüyorlar ve nerede hata yaptık sorgulamalarına başlıyorlar. Oysa aklın yolu bir, diye nasihat veren atalarımızın yadigarı olan kanaat önderleri günümüzde de mevcut. Gerekli uyarılar gerek basın yolu ile gerekse doğrudan yapılsa da iktidar mevkiinin sarhoşluğu ile kibir alametlerinin yekvücut olması, yönetenlerin algı sistemini tahrif ediyor. Olan gene millete ve devlete oluyor.

İktidara geldiği andan itibaren yanlış adımların gürültüsünü tüm dünyaya seslendiren AKP, mesela Jandarma Kanunda yaptığı değişikliğin bedelini terör örgütünün şehirlerde de yapılanması sonucu ile millete ödetmeyi başardı.

Gene TSK´nin tasfiye sürecinde yüzyılın kumpas davasında binlerce asker ve sivil vatanseveri harcayıp, sonra da tasfiye sürecinden sağ çıkabilenlerden medet uman bir ordu oluşturmayı başardı.

Mesela büyükşehir yasası ile eyalet denemelerine kalkıştı, sonrasında belediye imkanları ile açılan çukurlara milleti gömdü.

Mesela dinler arası diyalog nutukları ile din algısı üzerinde tahribat yaptı, sonra da mezhep çatışması arasında bıraktığı insanımızdan kalkışma gecesi yardım dilendi.

Mesela 2010 referandumunda milletin önüne çıkıp EVET oyu vermenin dini bir vecibe olduğunu anlatıp referandumun geçmesini sağladı, sonrasında kendi eliyle oluşturduğu HSYK listesinden FETÖ fışkırınca yanlış yaptık dedi.

AB´ne girmek için tüm değerlerimizi ayaklar altında çiğneyip çiğnetti, AB ülkelerine kendisi bile vize alamayınca yanıldık, hata yaptık, bizim Turan ülkümüz var, dedi.

Beşer ESAD ile ailece tatil yapıp kardeşim diye bağrına bastı, sonra da ABD güdümüyle katil ESED diye yaftaladı. Sonrası malum; 3,5 milyon mülteciye 20 milyar dolar harcama yaptık.

Rus uçağını düşürdük diye ilk açıklamayı yaptı, sonrasında Rusya bize ambargo uygulayınca yanlış yaptık özür diliyoruz dedi.

Devleti FETÖ gibi örgütlerin talan alanına çevirdi, sonra da darbeciler fetocu çıkınca yanlış yaptık, cemaatler tehlikeli dedi. Ne istediler de vermedik demeyi ihmal etmedi.

Her türlü terfi mekanizmasını ve atama yetkisini FETÖ ye kullandırdı, şimdi de atadığı fetocuları görevden almakta acziyet yaşıyor.

Analar ağlamasın diyerek çözüm süreci başlattı, sonrasında yanıldım diyerek analara baldıran zehiri içirtti.

Bayrak, vatan, millet ve Türklük kavramlarını tartışmaya açtırıp değerler üzerinde dezenformasyon yapmaya çalıştı, sonrasında milliyetçilik şemsiyesi altına sığınmak zorunda kaldı.

En son Milli Eğitim Bakanlığı marifetiyle başlattığı bir yanlıştan daha dönme kararını açıkladı. 2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığı yayınladığı bir genelge ile okuma yazma öğrenen evlatlarımızın bitişik italik güzel yazı diye nitelendirdiğimiz el yazısı ile okuma yazma öğrenmelerine karar vermişti. Gerek öğrencisi ile gerek eğitim kadrosu ile tüm eğitim sistemi uzun süre kendine gelememişti. Bu uygulamanın o tarihlerde ne anlama geldiğini anlamakta zorluk çekmiştik. Hükümetin genel uygulamalarından bir sonuca varabiliyorduk. AKP hükümetleri tek başına iktidar hazzına ulaşınca ülkenin doğu ve batısı arasında birçok alanda uçurum olduğunu fark etti. Bu uçurumu ortadan kaldırmak ve eşitsizliği dengelemek üzere harekete geçen AKP bürokrasisi birkaç yıl içinde eşitsizliği çözdü. Çözdü ama nasıl? Doğu illerinin sosyal, kültürel ve iktisadi seviyesini batı illerinin seviyesine yükselterek değil, tersine Batı illerinin seviyesini doğu illerinin seviyesine indirerek çözümler getirdi. Eğitimde yapılan düzenlemelerin temelinde hep bu olgu vardı. Nitekim güzel yazı ile yazmaya başlanması talimatını verip kitapları da o yazı tarzı ile bastıran AKP , sadece matematik kitabını dik,düz yazı ile bastırmıştı. Doğal olarak güzel yazı ile okuma yazma öğrenen yavrularımız düz yazıyı görünce okuyamadılar ve ülkeler sıralamasında ani düşüşler yaşayıp eğitim sistemi seviyemiz bir anda Afrika ülkelerinin gerisine gitti.

Sadece doğu batı arasında oryantasyon hedefli değildi bu operasyonlar. Mesela sosyal sigortalar kurumu, Bağ-kur, SSK ve Emekli Sandığından oluşuyor. Bunlar içinde en iyi işleyen yapı emekli sandığı idi. En kötüsü ise bağ-kurdu. Hükümet, aldığı kararla üçünü birleştirdi. Ama beklendiği gibi değil. Genel beklenti, SSK ve Bağ-kur´luların haklarının emekli sandığı seviyesine yükselmesi idi. Ama uygulama gösterdi ki, emekli sandığı ve SSK Bağ-kur hizmet kalitesine düşürülerek eşitlenmişti.

İşte, zaman içinde yaptığı her hareketi yanlış sonuçlar doğurmuş olan AKP, gene Milli Eğitim Bakanlığı marifetiyle önümüzdeki yıl güzel yazı uygulamasına son vereceğini açıkladı. Geçen zaman içerisinde oluşan neslin eğitim seviyesi ise kimsenin umurunda değil. Bildik tanıdık söylem; Yanıldık, aldatıldık, hata yaptık!

Bu konuyu da illa ki FETÖ ye bağlayacak olan hükümet bakalım önümüzdeki günlerde ne gibi geri dönüşler yapacak. Önemli olan bu gidişlerin ve geri dönüşlerin millete verdiği hasar. Bu hasarı hesaplama kararı veren millet, belki Anayasa Referandumunda  güçlü bir ?evet? diyecek ama bu EVET, milleti en az elli yıl geriye götüren AKP´nin ve kirli zihniyetinin yok olması için dillenecek ve basılacak bir  EVET !  Öyle AKP yönetenlerini koltuğa daha da yapıştırmak için değil elbette?

23.7°