Meşhur İtalyan şairi ALFİERİ´ye sormuşlar:
?Siz, eskiden demokrattınız, sonra birdenbire aristokrat kesildiniz.?
Şair, soğukkanlılığını koruyarak şu yanıtı vermiş:
Eskiden büyükleri gördüğüm için demokrat olmuştum.
Şimdi küçükleri gördüğüm için aristokrat oldum!?
Şirâzîli Sadi de der ki:
?Büyüklük gösterişle, lafla olmaz; yücelik dava ile, kuruntu ile elde edilmez.
Tevazu yüceliği arttırır, fakat gurur seni toprağa serer.?
*
İnsanlar kendileri adına, kendilerini yönetecek birilerini belirlerler.
Apartman yöneticiliği, dernek yöneticiliği, sendika yöneticiliği gibi?
Mahalle-köy muhtarlığı, belediye başkanlığı-meclisi gibi?
Seçenlerin yararlı, akıllıca olan ortak isteklerini yerine getirmek amaçlanır.
Ne yazık ki seçilenlerin çoğu eleştirilirler seçmenlerce.
Geridekilerin istek ve dertlerini unuturlar da ondan.
Bu kez şaşırdık. Alfieri gibi olmayan birini gördük.
Arkasındakileri unutmayan birini.
Vatandaşın arasında gezen, halkın dertlerini, sıkıntılarını dinleyen birini.
Ankaralı hemşehrilerimiz hemen anlayıverdi kimden söz edildiğini.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Sayın Mustafa TUNA.
Sincan-Etimesgut gibi ilçelerin ulaşım sıkıntısını görüyordu.
Biliyordu ki diğer ilçeler ve semtler de sıkıntı içindeydi.
Ankara´nın BAŞKENT olduğu unutulmuştu sanki.
Başkent´te ulaşım uyuyordu geceleri.
Herkesin de özel aracı yoktu hani.
Halk adına siyaset yaptığını sananların çoğu, halktan habersizdi.
Halktan kopuk siyasetçiler nerden bilsinlerdi halkın çektiklerini?
Halk otobüsünde, trende, metroda, dolmuşta, halk pazarında yoklar.
Parklarda, sokaklarda, kaldırımlarda karşılaşmamışsınızdır.
Sıradan halkın kaçıyla selamlaştığını sayan oldu mu o yerel siyasetçilerin?
Ben erinmeden saydım.
Kimin nasıl selamlaştığını, kimin korna çaldığını, kimin elini sıktığını.
*
Sayın TUNA, Büyükşehir Belediye Başkanı olur olmaz, ilk çalışmalarından birini gerçekleştirdi.
EGO´ların 24 saat çalışması. Halkın bu yönde mağduriyeti çekilemez boyuttaydı.
Kulak vermiş olmalı halkın ihtiyaçlarına. Kutluyoruz. Alkışlıyoruz.
*
Hangi makam olursa olsun makamlar,
insanları şereflendirmez. İnsanlar, makamları şereflendirir.
Selahaddini Eyyûbîler, Şeyh Edebâli´ler, Hacı Bayram-ı Velîler,
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfeler,
Pîr Sultan Abdallar, Hallacı Mansurlar, Nesimiler,
Mevlanalar, Yunus Emreler,
Fuzûlî´ler, Namık Kemaller, Ziya Paşalar,
Mehmet Akif Ersoylar, Süleyman Nazifler, Nazım Hikmetler,
Neşet Ertaşlar.
Dünyalarını değişseler de halkın bağrında yaşamaya devam edenlerden sadece birkaçıdır saydıklarımız.
Gerçekte ölseler de hakikatte yaşıyorlar.
Unutmayalım: Gerçek-leşen-lerle hakikatler hep aynı olmuyor.
*
Goethe:
?İnsanlar, yaptıkları kötülükler yanında, yapmadıkları iyiliklerden de sorumludurlar.? der.
Hz. Ömer: ?İnandığınız gibi yaşamıyorsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.? diyordu.
?Tomurcuk derdi olmayan ağaç, kuru bir odundur.? diyordu NFK.
?Karanlığa söveceğine, kalk bir mum yak!? diyordu Konfüçyüs.
Celaleddîn, Şems´siz Mevlana olamadıydı.
Şems de aşağımahalledeki Çöl Gülü´nü, Dilenci Hasan´ı tanımasa Şems olamazdı.
*
15.12.2016 tarihlinde kaleme almıştık.
Sincan Belediyesi ?DİLİMİZİ KORUYALIM? Projesi başlatmıştı.
Sayın Mustafa TUNA:
?-Türkçemizi diğer dillerin etkisinden kurtarıp geliştirmek için herkesin sorumluluğu var.?
?-Biliyoruz ki bir milleti millet yapan en önemli değerdir dil.?
Böylesine güzel konuşan Sayın Tuna´yı kutlamıştık yazımızda.
Bir de dileğimiz olmuştu Etimesgut siyasetçilerine:
Türkçe adlarla tabela özendirme projesi önermiştik.
Türkçe tabela asanlara.
Yabancı adları Türkçe adlara dönüştürenlere.
Tabela vergisi indirimi önermiştik.
Nafile. Kulaklar tıkandı.
*
Halktan kopmayan Sayın Mustafa TUNA´yı kutluyoruz.
Etimesgut´taki siyasetçilerin örnek almasını diliyoruz.
AŞTİ-Gazi güzergahlı EGO konması için öneri götürmelerini bekliyouz.
Etimesgut siyasetçilerini de alkışlamak istiyoruz.
