Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Muharrem Günay Sıddıkoğlu


HER İŞE EÛZÜBESMELE İLE BAŞLAMAK

Besmele, ?Rahman ve Rahîm Allah adıyla? anlamına gelen ?Bismillâhirrahmânirrahîm.? cümlesinin adıdır.


Bir Müminde bulunması gereken en önemli özelliklerden birisi de dince yapılması meşru olan her işe euzü besmele ile başlamaktır.

Her işe Allah´ın adıyla, yani ?Bismillâhirrahmânirrahîm-Rahman ve rahim Allah adıyla?  başlamanın, Müslümanlığın âdâbından olduğu bizzat Yüce Allah (c.) tarafından, Kur´an-ı Kerim´in ilk olarak indirilen, ?İgra´ bismi Rabbikellezi halag/Oku. Yaratan Rabbinin adıyla oku? (Alâk, 96/1) ayetiyle Hz. Muhammed (s.)´e ve O´nun şahsında bütün Mü´minlere bildirilmiştir. Bundan dolayıdır ki, Müslümanlar olarak, dince yapılması meşrû olan her işe besmele ile başlarız.

Besmele, ?Rahman ve Rahîm Allah adıyla? anlamına gelen ?Bismillâhirrahmânirrahîm.? cümlesinin adıdır. Peygamber efendimiz (s), ?Besmele ile başlanmayan her iş bereketsiz ve sonu güdüktür.? (Müsned, 2/259; Aclûni, Keşfü´l-Hafa, II,174) buyurarak her hayırlı işe besmele ile başlanmasını tavsiye etmiş, hayatının sonuna kadar her işe besmele ile başlamıştır. (Kurtubî, 1, 92)

Yüce kitabımız Kur´an-ı Kerim, Hz. Süleyman (a.s.)´ın Sebe kavminin melikesi Belkıs´a yazdığı mektubuna, besmele ile başladığını haber vermektedir. "innehû min süleymâne ve innehû bismillâhirrahmânirrahîm" (Neml-27/30) (Meali: Mektup Süleyman´dandır, Rahmân ve Rahîm Allah´ın adıyla (başlamakta)dır.) (Neml, 27/30) Peygamber Efendimiz (s.) de bu konuda şöyle buyurmaktadır: ?Davud oğlu Süleyman (a.s.) ve benden başka hiçbir peygambere indirilmeyen bir ayet bana indirildi. Bu ayet, ?Bismillâhirrahmanirrahim´dir.? (İbn Kesîr, İsmail b. Ömer, Tefsiru´l-Kur´ani´l-Azim, İstanbul, 1984, I, 33)

Kur´an-ı Kerim ayetlerinden olan besmele, Süleyman (a.)´dan sonra Müslümanlara has kılınan mübarek bir sözdür. Besmele manevî hazinelerin, sayısız hikmet ve faziletlerin anahtarıdır. Peygamber Efendimiz (s.), bu hakikati şöyle ifade buyurmuşlardır: ?Besmele her kitabın anahtarıdır.? (Câmiu´s-Sağir, I, 127;Feyzü´l-Kadîr, III, 191) 

Hz. Peygamber (s.), bir hadis-i şeriflerinde ?Müminin her işinin hayır olduğunu? bildirmiştir. (Müslim, Zühd, 64) Bu demektir ki, Mümin hayır olmayan hiçbir işi yapmaz.

Bir işe başlarken Allah´ın adını anmak; kulun Allah´a şükrünün, teslimiyetin, her an O´nunla bir ve beraber olduğunun ifadesidir. Yani, insanın sahip olduğu imkânları, güç ve kuvveti, her türlü nimeti Allah´ın verdiğini bilmesi, bundan dolayı O´na minnettarlığını ifade etmesi ve hepsinden önemlisi de bu nimetleri O´nun rızası doğrultusunda kullanacağını taahhüt etmesidir.

Bütün işlerinin başında Allah´ı hatırlayan Mümin, O´nunla irtibat halini, bağını ve yakınlığını devam ettirmek istediğini ifade etmiş olmaktadır. Allah´ın adını anarak işlerine başlayan kimse, O´na yönelmiş, teslim olmuş, her türlü hayır ve başarıyı Allah´tan beklediğini ifade etmiş ve neticeyi O´na havale etmiş demektir. Samimiyetle Allah´a yönelenlerin mutlaka başarıya, huzur ve mutluluğa erişeceği yüce kitabımızda  ?? Kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe)/De ki: ?Allah dilediğini (arzu ve yaşantılarının gereği) sapıklıkta bırakır, kendisine yönelenleri de doğru yola iletir.? (Ra´d, 13/27) ayetiyle  müjdelenmiştir.

 Her işe besmeleyle başlamak, Allah´ın adını her vesileyle anmak; bir Müslümanın Allah´a imanının bir göstergesidir. Ancak, bu bir alışkanlık gereği olarak sadece dil ile değil de bilinçli ve kalbî bir içtenlikle yapılmalıdır.

Cenâb-ı Hakk, sadece Müslümanların Rahmanı değil, Müslim, Gayrı Müslim bütün insanların ve mevcudâtın Rahmanı (rahmet edeni, yedireni, içireni, nimetinden istifâde ettireni) fakat sâdece Müslümanların Rahimi (bağışlayanı)dir.

Yüce Allah´a: "Hem Müminlerin, hem kâfirlerin Rahmân´ı, fakat yalnız Müminlerin Rahîm´i" denilmesi de bundan ileri gelmektedir. ?Ve kâne bil Müminîne rahimê (n)?  "Allah Müminlere karşı çok bağışlayıcı, çok merhametlidir." (Ahzâb, 33/43)

 

Eûzü İbadetin Birinci Basamağıdır

Nasıl namaza el ayak ve diğer âzaları yıkamak suretiyle abdest alınarak başlanıyorsa; kalbin temizlenmesi de şeytan tarafından kalbe gelen vesveselerden kötülüklerden arınması suretiyle mümkün olur. Bu da Eûzübillahimineşşeytanirracîm demekle olur. Eğer bir Mü´min bunu samimi olarak içtenlikle söyler ve Allah´a sığınırsa kalbindeki riya, kendini beğenmişlik, gurur, hasetlik gibi kötülükleri atmış kalbini temizlemiş olur. Ondan sonra da Bismillahirrahmanirrahim kelimesini söylemek için yol açılır. Bunun için ârifler Eûzübillahimineşşeytanirracimi ibadet ve taatin birinci makamı olarak görürler Eûzüsüz ibadet ve taate başlamazlar. Abdestsiz Kur´an´a yapışmak, namaz kılmak doğru olmadığı gibi eûzüsüz ibadete başlamak da doğru olmaz. Eûzü birinci makam besmele de ikinci makamdır. Eûzü ile ins ve cin şeytanlarının şerrinden sığınmak, besmele ile de neye niyet ederek başlamışsa o şeyi Allahü Teâlâ´ya emanet etmek, ısmarlamaktır. Yani O´na sığınmaktadır.

Mealini "Rahman ve Rahîm Allah´ın adıyla" şeklinde verebileceğimiz besmeleyi aslî ifadesi ile okuyup öylece korumak uygun olur. Zira Besmele tıpkı ezan ve selâm gibi tüm Müslümanlar arasında ortak bir mesaj ve smbol niteliği taşımaktadır.

Sevgili Peygamberimiz, buyurdular ki: "Cebrail bana vahiy ile geldiğinde ilk gönlüme yerleştirdiği şey bismillâhirrahmânirrahîm oldu.? (Dâre Kutnî İbni Ömer (r.a)den)

Bir gün Hazreti Osman (r.), Peygamber Efendimize Bismillâhirrahmânirrahîm´den sordu. Peygamberimiz O´na şu cevabı verdi: "Bismillah Allah´ın isimlerinden bir isimdir. Bununla Allah´ın en büyük ismi arasındaki yakınlık gözün beyazıyla siyahı arasındaki yakınlık gibidir."(İbni Ebî Hatim, Hâkim, Beyhâki, Herevi Hatib-i Bağdadi İbni Abbas´dan)

Yine bir başka hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Bismillâhirrahmânirrahîm indiği zaman gökteki melekler buna çok sevindiler; Arş titredi. Bismillah ile birlikte bin melek indi. Bu meleklerin imanını artırdı. Cinler yüzükoyun yere kapandılar. Felekler bundan dolayı harekete geçti. Melekler besmelenin azametinden-büyüklüğünden dolayı baş eğip küçüldüler."

"Bismillâhirrahmânirrahîm indiği zaman dağlar tesbih getirdi. O kadar ki bu tesbihi Mekke ehli ve o bölgede bulunanlar işitti. Bunun üzerine dediler ki: "Muhammed dağları büyüledi."

Râvi devamla diyor ki: Rasûlüllah (s.) "Kim Bismillah´ı gönülden inanarak okursa onunla birlikte dağlar da tesbih getirir. Ancak ne var ki dağların tesbih sesi duyulmaz." buyurdular. (Ebû Nuaym İbn-i Sülemî; Hz. Âişe´den) Diğer bir rivayette ise şöyle deniliyor: "Dağlar ve taşlar tesbih eder. Ancak ne var ki insanlar bunların tesbihini işitmezler. (Allah´ın izin verdiği, Kalp gözü ve Gönül kulağı açık olanlar duyabilir.)

"Bismillâhirrahmânirrahîm" ile başlamayan her iş noksandır; yarar ve bereketi azdır." (Ebû Davud Nesâi İbni Mâce)

************* 

 

Bundan sonra sitemizde yazıları yayınlanacak olan Muharrem Günay´ın özgeçmişi şöyledir; 

MUHARREM GÜNAY AFYONKARAHİSAR

1956 yılında Afyonkarahisar´da dünyaya gelmiştir. Muharrem GÜNAY Afyonkarahisar ilinin Merkez Değirmendere köyünde ilkokulu bitirdikten sonra Bolvadin´de İmâm Hatip Okulu´na başlamış; 1976 yılında Afyon İmâm Hatip Lisesi´nden, 1978 yılında Afyon Eğitim Enstitüsü´nden, 1997 yılında 2 artı 2 eğitimini tamamlayarak AKÜ Uşak Eğitim Fakültesi´nden mezun olmuştur. Henüz İmâm Hatip okulunda öğrenci iken imam ve hatiplik görevlerinde bulunmuştur.

1979 yılında öğretmenliğe başlayan Muharrem Günay 1989 ve 1990 yıllarında MEB tarafından açılan hizmet içi eğitim kurslarına katılarak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olmuştur.

Muharrem GÜNAY 1980 İhtilali´nden sonra Afyonkarahisar´ın ilk Ülkü Ocağı başkanıdır. Kamu Çalışanları Vakfı´nın ve Türk Eğitim Sen´in kurucu üyeleri arasında yer almıştır. Merhum Başbuğumuzun cezaevinden çıkışından sonra Afyonkarahisar´a gelişlerinde Ankara yolunda karşılamada bulunan on bir kişiden biridir. Türk Ocağı Mehter takımının kurucuları içerisinde yer almış ve mehter başılık yapmıştır.

Muharrem GÜNAY 1975 yılından itibaren yapılmış olan tüm seçimlere gönüllü olarak katılmış, başta seçim komisyonu üyeliği ve konuşmacı olarak çok yönlü hizmetlerde bulunmuş, Bolvadin´in Kurucovasın´ndan İhsaniye´nin Saracovasına, Şuhut´un Karaadilli Karacaören´inden Çay´ın Sütçe Karacöreni´ne kadar tüm köy ve kasabaları seçim çalışmalarında en az ikişer sefer turlamıştır. Yurt dışında ve yurt genelinde çok sayıda seminer ve konferans vermiştir. .

Muharrem Günay 2004 yılında emekli olduktan sonra 2008 ile 2012 yılları arasında Almanya Türk Federasyonu bünyesinde din görevlisi olarak çalışmıştır. Bu süre içerisinde Almanya Türk Federasyonu için 365 günlük duvar takvimini hazırlamıştır. Bu takvim Avrupa´daki Türk federasyonlarınca kullanılmaktadır.

1994 yılında ORTADOĞU gazetesinde yazı yazmaya başlayan Muharrem GÜNAY, bu gazetede ?SIDDIKOĞLU? mahlasını kullanarak M. GÜNAY SIDDIKOĞLU adıyla 25 yıldır yazı yazmaya devam etmektedir. Muharrem GÜNAY aynı zamanda Afyonkarahisar´da yayımlanmakta olan KOCATEPE gazetesinde de 1994 yılından beri aralıksız günlük yazı yazmaktadır. Ülkücü yazar olarak ?Hükümet politikasını eleştirmek ve siyasi yazı yazmak? suçlaması ile bir kaç kez soruşturma geçirmiş ve 90´lı yıllarda üç defa bulunduğu görev yerinden bir başka yere sürgün edilmiştir.

YAYIMLANMIŞ ESERLERİ

Muharrem GÜNAY´ın ?Devlet ve Hayat Felsefemiz Dünya Barışı? adlı kitabı 2004 yılında Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı´nın kültür hizmeti olarak Geçit Yayınları tarafından yayımlanmış, ?Namazı İkâme Etmek? ve ?Mü´min Nasıl Olmalı? ?Türk´ü Sevmek İmandandır? adlı kitapları 2014 yılında Ülkücü Yazarlar Derneği  (ÜLKÜ-YAZ) tarafından elektronik kitap olarak, ?Namaz ve Namazı İkâme etmek? adlı kitabı ise 2017 yılında Afyonkarahisar Belediyesi tarafından yayımlanmıştır. ?Mü´min Nasıl Olmalı? adlı kitabın 1. cildi ise Afyonkarahisar Belediyesi tarafından basılacak olup kitap baskı safhasındadır. Aynı kitabın 2. cildi ise tamamlanmak üzeredir.  ?Asâkir-i İslam ? adlı kitabı ise İhsaniye Belediyesi tarafından bastırılacaktır.

İşitme Engelliler okulunda 6 yıl idarecilik yapan Muharrem GÜNAY, Özürlü ve engelli vatandaşlarımız tarafından da sevilen ve tanınan bir şahsiyettir.

Muharrem GÜNAY, yıllarca Değirmendere Spor Kulübü´nün başkanlığını yapmış olup spor camiası tarafından da çok iyi tanınmaktadır.

 Ülkücü Yazarlar Derneği ÜLKÜYAZ´ın Denetleme Kurulu üyesi olan Muharrem GÜNAY, çok başarılı bir eğitimci olup 4 yıldır Özel Ayza Koleji´nde okul müdürü olarak çalışmaktadır.

27. Dönem MHP Afyonkarahisar Milletvekili 3 sıra adayı olan Muharrem Günay  evli ve üç çocuk babasıdır.  

 

 

26.4°