Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Hamza Avcı


MEYDANLAR DERHAL BOŞALTILMALI


Bizzat devletin baş yöneticisi tarafından deryaya salınan gemi bata çıka derin, karanlık ve tehlikeli sulara doğru hızla ilerliyor. İçerisindeki yolcular ise, hiç bir tehlikeden habersiz kendilerini günün şarlatanlıklarına kaptırmışlar coştukça coşuyorlar.


Düşünmüyorlar ki, bu gidişin sonunda tufan olabilir. Bir fırtına kopar, gemi batabilir ve kaptan kendilerini sahipsiz bırakabilir...


Oyundu oyun değildi, ama ülke olarak büyük tehlikeyi şimdilik atlattık. Öyle görünüyor. Bu ihtilal ya da oyun girişiminin, adına ne dersek diyelim akabinde 29 general, 2 bin 389 çeşitli rütbede asker gözaltına alındı.
Bana göre bu sayı az bir rakam değil. Bu kadar rütbeli rütbesiz askerin bu girişimde başarısız olması, mümkün değil gibi görünüyor. İyi ki olamadılar.


Ancak, aklıma AKP hükümetlerinin en önde gelen isimlerinden olan Bülent Arınç´ın; "İyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz" sözü aklıma geliyor. Eğer oyun değilse, ürperiyorum. Kafamı taşlara vurasım geliyor. Tarihi şan, şeref ve zaferlerle dolu bir ordunun bu kadar zavallı duruma düşürülebileceğini kabul edemiyorum.
Yine bu Yüce Türk Milletinin bu kadar mantıksızca kendini sonu belirsiz ve karanlık bu yolculuğa attığını düşündükçe kahroluyorum. 


Günümüzde İslam ülkeleri birer çıkmazın içerisinde. Ortadoğu kan gölü. Ülkemiz bu girdabın etkilerinden oldukça fazla zarar gördü ve görmeye aday. Dünyada dostumuz diyebileceğimiz bir tek ülke kalmadı. Ülke insanları olarak önemli ölçüde ayrıştırıldık, kutuplaştırıldık.


PKK, PYD-YPG, İŞID-DEAŞ her türlü terör örgütü Türkiye toprakları içerisinde cirit aterken, yüzlerce binlerce insanımızı, daha yakın günlerde teröre kurban, şehit vermişken, sabah-akşam diyebileceğimiz her an terörist saldırı tehlikesi ile karşı karşıya bulunurken, bizzat ülkenin Cumhurbaşkanınca insanlarımızın sokaklara dökülmesini kabul edemiyorum. Hele hele kendi kurtuluşunu, vatandaşının canıyla sağlamaya çalışan bir liderin bu hareketini hiç mi hiç sindiremiyorum.


Diyorum ki; Derhal meydanlar boşaltılmalı.


Bir bomba patlar da 50-100-200 insan canından olursa, bu insanları meydanlara, sokaklara döken Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan o canların bedeline ödeyebilecekler mi? İsrail´in vurduğu Filistin´e yardım gemisiyle ilgili, o zaman destek veripte bugün; "Zamanın başbakanından izin mi aldılar" diyerek, sorumluluğu üzerinden atan bir dünya liderinden (!) ´zaten giden can geri gelmez de´, bu bedel ödeme beklenebilir mi?


Canlar gitmeden, yürekler yanmadan meydanlar ve sokaklar hemen boşaltılmalı. İnşallah aklıma gelen başımıza gelmez. Ancak unutulmamalı ki; "Su uyur düşman uyumaz". Türk Atasözü.

26.4°