Bugün, 30 Nisan 2024 Salı

Ahmet Alperen Cengiz


SIRADAKİ HEDEF TÜRKİYE!

Elbette Amerika ve Avrupa rahatlıkla Irak´a girdiği gibi Türkiye´ye giremeyecektir.


Darbe teşebbüsünü sadece cemaate bağlamak abesle iştigal olur.

Bu işin diğer bir sorumlusu cemaatin el tuttuklarıdır.

*

Türkiye´nin müttefik devletleri FETÖ´den tutuklanan askerler için; ?´O askerlerden görüştüklerimiz vardı.´´ diyor.

Yetmemiş gibi; ?´Durumdan endişeliyiz.´´ diye ekleme yapıyor.

*

Türkiye´nin iç meselesinin ABD´yi rahatsız etmesi, bana iki hususu gösterir.

1-Türkiye geçmişte Beyaz Saray´a büyük zafiyetler vermiş.

2-ABD bu patavatsız açıklamalarından sonra ülke de ki yoğun siyasi karışıklığı bahane ederek Türkiye´ye barış götüreceğim diyecek mi?

Irak gibi...

 Sıradaki hedef bu olabilir!

*

Şimdi açıklamaları tek tek masaya yatıralım.

Türkiye, cemaatin Almanya daki faaliyetlerinin araştırılmasını söylemesi üzere,  Württemberg eyaleti başkanı Kretschmann, ?´Darbe girişiminde Gülen etkisi görmüyoruz.´´ diyerek araştırma teklifini reddetti.

İngiliz Daily Ekspress gazetesi geçtiğimiz gün yaptığı bir haberde, İngiliz Ordusunun, Türkiye´de yaşayan yaklaşık 50 bin Britanyalıyı kurtarmak üzere askeri bir operasyon planladıklarını yazdı.

Haber bununla da kalmıyor:

Bu operasyonun Güney Kıbrıs´ta bulunan İngiliz üssünden yapılacağı bilgisi de veriliyor.

Bir de Amerikadaki subayların endişeliyiz ve tutuklanan askerlerden görüştüklerimiz vardı açıklamalarını da yapbozun son parçası olarak eklediğimizde ortaya tek bir sonuç çıkıyor:

Yıllardan beri söylediğimiz hedef Türkiye teorisi uygulamaya konulmuş?

*

Avrupa ve Amerika birlikteliği (Haçlı İttifakı) yıllardır yürüttüğü projenin artık sonuna doğru yaklaştı.

Ortadoğu kargaşasının çözülmeyecek bir düğüm haline gelmesi 2. Dünya Harbinden sonra İsrail´in kurulması ile oluşturulmuştu.

Projenin başrolü İsrail ve Siyonist akıl.

Çünkü Yahudi inancında Fırat, çevresi  ve ortadoğu vaat edilmiş kutsal topraklardır. Bu sebeptir ki Yahudi halkının duygusu bununla yönetiliyor ve onlara tabiri caizse vaat edilen topraklar vaat ediliyor.

Siyonist akım bölgeye bir böcek gibi zehirlerini bırakıp, dinci terör örgütü yapılanmasıyla kendince İsrail´e ait olan toprakları önümüzde ki 20 yıl dışarıdan yönetmek için bölgede anti-müslüman oluşumlar sağlıyor ve ufak tefek sıçramalar ile Türkiye´ye mesaj veriyor.

İsrail vaat edilen toprakların peşine düşmüşken batı da ki evanjelist felsefe kutsaliyetleri için Anadolu üzerinden Mesih´e ulaşabileceklerine inanıyor, ABD ve Avrupa devletsel strateji olarak yarım asır sonra dünyanın küresel sorunu haline gelecek ve uğruna savaşlar yapılacak olan suyun peşinde.

Peki ileride yaşanacak olan su sorununun Türkiye ile bağlantısı ne?

Dünya da içilebilir suyun % 1´i topraklarımızda lakin keşfedilmemiş doğal su kaynakları bakımından ülkemiz bir hayli zengin.

*

Elbette Amerika ve Avrupa rahatlıkla Irak´a girdiği gibi Türkiye´ye giremeyecektir.

İlk önce bunun psikolojik algısı yapılacak, sosyolojik kriptolar çözülecek ve zihinler, ekonomik ve siyasal işgale hazır hale getirilecektir.

Bu proje iki bölümlüdür.

Birinci bölüm; kültürel emperyalizm?

Türkiye de esnafından iş adamına her kategoride bulunan misyonerler yıllardan beri birinci bölüm için çalışmaktadırlar. Kültür çarpıklığı yaratmak için tüm şeritlerde çalışan misyonerlerin olmazsa olmaz üç piyonu vardır;

Medya, moda ve futbol?

Medya, yeni nesil dizilerde toplumun örf ve adetlerine aykırı senaryolar ile ev ahlakını bozmuş, moda dayatması insanları giyinmiş çıplak olarak kişi ahlakını bozmuş, futbol hipnozu ile toplum ahlakı bozulmuştur.

Bu üç piyonu da tüm gücüyle kullanan misyonerler yıllardan beri çalışmalarının sonucunda halkın büyük bir bölümünü modernleşiyoruz ya da Avrupa Birliğine giriyoruz çığlıklarıyla kültüründen yozlaştırdılar.

İkinci bölüm ise üstte de bahsettiğimiz gibi toplum sosyolojisini işgale hazırlamak.

İşte 15 Temmuz´un asıl amacı buydu?

Toplumun kulaklarını bomba ve silah seslerine, gözlerini tank ve savaş uçaklarına, zihinlerini ise tehlike ve savaşa hazırlamak.

Bu sadece 15 Temmuz ile sınırlı da kalmayacaktır.

Tekrar darbe girişimi süsü ile olmasa da başka kılıflar ile sosyolojik kriptolar çözülecektir.

*

İşbu hal-i pürmelâlimiz budur.

Zihinlerinizi devletçi, vatansever, milli ve manevi duygularla doldurun ki hiçbir üst akıl sizin duygularınızı yönetemesin.

Çünkü duyguları yönetilen bir toplum yok olmaya mahkûmdur!

24.2°