Sütre gerisindeki veya önündeki şahıslara!

İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli özellik akıl/fikir sahibi olmaları ve Allah tarafından düşünme yeteneğiyle donanmış olmalarıdır...
Bunu da beyinleri vasıtasıyla gerçekleştirirler..
Beyin, bildiğim kadarıyla herbiri ayrı işleve sahip 5 ayrı loptan oluşur.. Ki, vücudun %2´lik bir kütlesine sahip olmasına rağmen oksijenin %20´sini tek başına tüketir...
Bu bağlamda;
Beynin tam işlemesi, aklı ve düşünme melekesini kullanması için temiz havaya ve bol oksijene ihtiyaç vardır.. Bunu sağlamak henüz paralı olmayıp, evden dışarı çıkarak veya çeşitli meşgaliyetler yaparak; varsa bu eksiklik giderilir...

Tabii ki, insanlar bu önemli işlevi kullanmak isterlerse.!!

Bu hatırlatmaları yaptıktan sonra, ülkemizdeki önemli bir meseleye değinmek istiyorum..

Bazıları hâla istiyor ki, AKP "çözüm süreci" denilen melanet sürece devam etsin.. Hendekler kazılsın, ülke adım adım bölünmeye gitsin istiyorlar.. Üstelikte bunu ülkücü kisvesiyle istiyorlar...

Bu arkadaşlara basit ve net bir soru:
AKP, HDP ile yeniden bir araya gelip, ülkenin anasını bellesin mi?
Yoksa, geçmiş yanlışlarından yavaş yavaşta olsa ders alıp hatalarından dönerek memleketin hayrına iş/işlem yapsın mı?

Çok yazdım bir kez daha tekrarlayayım.. AKP´nin, Genel Başkanının (hafızalarımızın bir kenarında duran) yanlışlarını savunan yok.. Bu bağlamda, an itibariyle ülke ve Türk milleti adına doğru yaptıklarının önünde engel olmuyoruz..

Bütün mesele bu...

Biz bunu 12 Eylül öncesi veya ülke ne zaman bize ihtiyaç duymuşsa büyük bir özveriyle yapmıştık. Hem de karşılıksız olarak...

Heyhat ki heyhat!

Öte yandan, iktidarda olan veya tek başına MHP iktidarmış gibi her günahı onun sırtına yıkanlardan bıktık...

Artık yeter ya HU..!?!

Ne derdiniz varsa gidin, parti yetkililerinin bizzat beyanlarıyla ülkücü olmadığı belirtilen ve adını benim CH(İ)P-SA+(HDP/PKK) olarak adlandırdığım konsorsiyuma iştirak eden NATO´cu ´merkez partisi´nde halledin!

Ki, bu partide, Onur Akın gibi kızıl komünist, ABD ajanı solcu V. Taylan Yıldız ve 12 Eylül öncesi merhum Başbuğ´a çeşitli iftiralarda bulunan Mehmet Salih Ensarioğlu vs. vs... gibi "Kürtçü" bölücülerin de malum partinin omurgasını oluşturduğunu unutmadan...


Bir iki kelamda son güncel konular hakkında edelim...

Nurettin Soyer oğlu Tunç gel bakalım buraya!

Şimdi bazı aklıevveller veya sözüm ona ülkücüler yada benim tabirimle gezen ülkücüler diyorlar ki, CH(İ)P-SA+HDP konsorsiyumunun İzmir B.Ş.B.B. Adayı Tunç Soyer´e destek olmak veya suçlarını örtbas etmek adına; "babanın suçları çocuklara teşmil edilir mi?" diyorlar..!!!

A kurnazım, a rotasını karanlık bir meçhule kırmış zevatım.. Biz an itibariyle 12 Eylül´de Ülkücüleri lime lime doğrayan (sözüm ona adalet dağıtmakla mükellef savcı olan)?.. babasını değil, onun torbasından düşüp farklı ve tehlikeli bir sürü haltlar yiyen ve bebek katilleri bölücü PKK´ya destek olan bebesini masaya yatırıyoruz...

Babası, dilerim ki cehennem zebanilerinin önünde, ülkücülerin C5´te gördüğü işkenceleri görsün..
Dilerim ki, ülkücülere, ailelerine çektirdiği ızdırabın, çilenin binlerce katını görsün.. Yine de yüreğim soğumaz...

Burada bir konuya daha değinecek olursak..
C5´i filmlerde veya uzaktan görenlerin, işkenceci polisler Zeki Kaman-Dürüst Oktay´ları veya onlar gibi komünist polislerin konuşlanıp üs kurduğu POL-DER´leri tanımayanların.. Hem vicdansız hem de iftiracılığın zirve yaptığı Salim Başol, Ömer Altay Egesel ile onun izinden giden savcı Nurettin Soyer´le yolları kesişmeyenlerin;
CH(İ)P-SA+PKK´ya ve onların adaylarından biri olan işkencecinin oğluna veya (attığı twitlerle aleni PKK propagandası yapmış olan) CHP´nin Kadıköy belediye başkan adayına destek vermeleri normal..

Hele hele D. M. D. gibi ülkücülükten istifa eden ve eski camiasına duyduğu anlamsız kininde etkisiyle celladına aşık olanlar için daha da normal(!)

Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız...