Hediyemi aldım.
Paket yaptırdım.
Birazdan açıp sevineceğim.
Nereden buldun bunu Nüner deyip,
Omzundan öpeceğim.
Minik bir şey.
Bir şey değil aslında iki şey!
İkisini de beğenmiş Nüner.
Ve almış.
Aferin ona
Beğendiğini almazsan olmaz.
Aklında kalır!
Gücün dahilinde hiçbir şey,
Aklında kalmayacak,
Karnında kalacak der annem!
Anne sözü dinlenir.
Dinlemezsen taş olunur!
Böyle büyüdük biz!
Hem zaten giderken,
Olmasın aklında bir şey.
Öğrendiklerinde git!
Öğrenmekse karnındakilerle olur
Pislen, çamura bulan, düş, kalk
Yıka kıyafetlerini temizlen.
Ben de aldım yusufcuğu,
Soktum karnıma.
Astım yani boynuma.
İlkiyse bir periydi,
Gümüş bir peri.
Yusufcuk da öyle.
Oturmuş parlak, ışıldaklı bir topa
Bekliyor onda.
E peri tabi,
Kıvılcımlı parıltı şart!
Sihirli çubuğu sırtında,
İki de kanat yanında.
Pek sevimli bir şey.
Babam görseydi,
Aynı sana benziyor derdi.
Görmediği nereden belli?
Yine dedi oradan,
Duydum sesini!
Fakat yanılıyor,
Bana benzemiyor o.
Ben zaten o.
Benim peri!
Alametifarikamı aldım kendime.
Yusufcuk da öyle.
O da benim!
Şimdi hemen,
Pastamı da yaparım.
Mumunu üflerken,
Kolyeler boynumda,
Dileğimi tutarım.
Tutarım bir dilek!...
Bir dilek olur mu hiç?
İki dilek, beş dilek, on dilek!
Allah azla gelme bana der.
İste benden çok dilek!
Dyt. Güner Erbay